🔴 Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun açıklamasını eleştiren Ali Mahir Başarır, “Türkiye’de iki büyük diyetisyen var: Erdoğan ve Mehmet Şimşek. İnsanların mideler boş” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Türk toplumunun yüzde 62’si kilolu, yüzde 25’i aşırı kilolu. Kilo vermenin iki tane basit yolu var. Bir, hareket edeceksiniz; iki, midenizi tam doldurmayacaksınız. Ramazan da geldi; 1 ay boyunca lütfen iftarda suyunuzu, çorbanızı için, bir 15 dakika ara verin, aşırı yemenize gerek yok, enerjinizi giderecek kadar yemelisiniz” sözlerine tepki gösterdi. Başarır, “Zaten Türkiye’de iki büyük diyetisyen var: Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Mehmet Şimşek. İlk tavsiyesine uyduruyorlar insanları, mideler boş. İnsanlar cebinde çok para olduğu için yiyip obez olmuyor, ekmek yemek zorunda kalıyor” diye konuştu.
’78 KİŞİ ÖLDÜ, SORUMLULUĞU OLAN BAKANLAR KOMİSYONA GELMEDİ’
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Bolu Kartakaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de yaşanan yangını hatırlattı.
“Uzun yıllar unutulmayacak bir acı yaşadık; ihmaller zinciri sonucunda 78 yurttaşımızı kaybettik ve Meclis’te bir komisyon kuruldu” diyen Başarır, “Bu komisyon araştıracak; kim suçlu, kim ihmalde bulunmuş, kim denetim görevini yerine getirmemiş, bir rapor düzenleyecek ve Meclis’in aslında önemli görevlerinden biri de bu, her ne kadar 2017’den bugüne kadar unutsak da” ifadelerini kullandı.
Bakanların komisyona davet edilmemesini eleştiren Başarır, “Komisyon defalarca toplandı, olay yerinde incelemelerde bulundu komisyon üyeleri, milletvekilleri ama ne Turizm Bakanı ne Çalışma Bakanı ne İçişleri Bakanı gelip komisyona bir kelime konuşmadı. Neden? Çünkü burayı sorumsuz bir yer olarak görüyorlar. ‘Yılda bir kez geliriz, bütçede bir saat konuşuruz, ondan sonra gideriz; Meclis canım işte!’ Meclis’i böyle görüyorlar. Dünyanın neresinde 78 insan ölecek, bakanlığın birinci derecede sorumluluğu olacak ama bakan gelip komisyona bilgi vermeyecek? Sorumsuz gördükleri için sorumsuz davranıyorlar” dedi.
TBMM Başkanlığı’nın bakanları komisyona çağırması gerektiğini belirten Başarır, “Eğer o bakanlar komisyona gelip konuşmadan, hesap vermeden o rapor hazırlanırsa o komisyon araştırma komisyonu değil bakanları aklama komisyonu olur ve Meclis’e hakaret olur, toplanmasının da hiçbir anlamı yok” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin en temel sorunun yoksulluk olduğunu söyleyen Ali Mahir Başarır, “Her ne kadar iktidar, gündemi bambaşka yere götürse de bu ülkenin temel sorunu yoksulluktur; emeklinin, işçinin durumudur. Son enflasyon oranlarından sonra, yılbaşından sonra yüz binlerce insan tahliye tehdidinde, evsiz kalacak, sokakta kalacak. Bugün Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de en düşük kira 30 bin liraya gelmiş ama en düşük emekli maaşı 14 bin 469 lira, 22 bin 104 lira asgari ücret” dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na tepki gösteren Başarır, şöyle devam etti:
İNSANLAR İNTİHAR EDİYOR, BURSA’DA BİR AİLE YOK OLDU: Bunlar konuşulmuyor ama Sağlık Bakanı çıkmış çok önemli iki tespitte bulunmuş. Diyor ki: ‘Aşırı kiloluyuz, bunu iki şekilde çözebiliriz. Bir, mideyi boş bırakalım, bir de hareket edelim.’ Zaten Türkiye’de iki büyük diyetisyen var: Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Mehmet Şimşek. İlk tavsiyesine uyduruyorlar insanları, mideler boş. Zaten işçi, emekli fazlasıyla hareket ediyor. 75 yaşındaki bir emekli çakmak satıyor, yara bandı satıyor, akşam taksi şoförlüğü yapmak zorunda kalıyor. Ama bakın bu, halkla dalga geçmektir. Niye insanlar intihar ediyor? Her gün bir intihar vakası duymaya başladık, bir aile yok oldu Bursa’da çünkü 22 milyonu geçmiş icra dosyaları, inanılmaz iflaslar var, esnaflar iş yerlerini kapatıyor. Mahkemelerle ilgili, gelin bir komisyon kuralım; kaç insan tahliye ediliyor kirasını ödeyemediği için icrada. Ha, o zaman da tabii çıkar bu ülkenin Çevre Bakanı ‘D vitamini eksikliği var kardeşim, güneş almalısınız, biraz da sokakta yaşayın’ bunu söyler.
BUNLARI KONUŞAN İNSANLAR CEZAEVİNDE: İkinci sorun, bunları konuşan, bunları tartışan insanlar cezaevlerinde. Kanallar kapatılıyor, yayın işleri müdürleri, sorumluları tutuklanıyor, bizlere fezleke geliyor. Ha, Adalet Bakanı da çıkar ‘Kardeşim, zaten sokaktasınız, açsınız, cezaevinde karnınız doysun’ der. Ama gerçekten bu ülkede Meclis’in birinci derece konuşması gereken konu yoksulluktur, sefalettir. Cezaevlerinde yer de yok. Bir koğuşta normal kapasitesinin 10 katı kadar insan var. Bunu konuşmalıyız.
BAYRAM İKRAMİYESİNİ KONUŞMUYORUZ: Bakın, bayrama günler kaldı, bayram ikramiyesi ne olacak? Bir bakan fikir vermiyor, burada konuşmuyoruz, ne olacak? AKP grubuna seslenmek istiyorum: Ramazan ayındayız, insanlar ramazan çadırlarından kalan yemekleri poşetlerle evine götürüp sahurunu açmak zorunda kalıyor. Emeklinin, işçinin durumu ortada, ne olacak? En azından en düşük emekli maaşı kadar bu ülkedeki emeklilere bayram ikramiyesi vermeyeceğiz mi? Ya, bunları konuşalım biraz da. Konuşulan konu diploma, konuşulan konu kongreler, algıyla yürütülen soruşturmalar. Her gün bir soruşturma açılıyor, her gün bir gözaltı oluyor, her gün garip bir kovuşturmayla karşı karşıyayız ki Türkiye’de bunlar konuşulmasın. Bunları halk yaşıyor zaten.
İNSANLAR EKMEK YEMEK ZORUNDA KALDIĞI İÇİN KİLO ALIYOR: Şimdi Sağlık Bakanı diyor ki: ‘Kiloluyuz.’ İnsanlar cebinde çok para olduğu için yiyip obez olmuyor, ekmek yemek zorunda kalıyorlar. Bugün, sebze tüketemiyor, taze fasulyenin kilosu 300 lira, biberin kilosu 150 lira, domatesin kilosu 100 lira; protein, et, yumurta, süt alabilme imkanı hiç yok, meyve tüketemiyor. Ne yiyor? Ekmek yiyor, ekmek yiyor, ekmek yiyor; tabii ki kilo alıyor.
GİDİN İNSANLARIN HALİNİ BİR GÖRÜN: Herhalde Sağlık Bakanı insanların bir eli yağda, bir eli balda, dolabı ağzına kadar dolu, kiler dolu, yiyip, içip yatıyor sanıyor. Hayır, böyle bir hayat yok. Maalesef ki bu ülkeyi yönetenler bindikleri uçakla, gezdikleri arabayla, yaşadıkları sarayla toplumu değerlendiriyor. Gidin Mamak’a, Keçiören’e, gidin Mersin Toroslar’a, gidin İstanbul Sarıgazi’ye, gidin o pazarı gezin, insanların halini bir görün. Görün, 14 bin 469 liraya ne alıyor bu insanlar? O yüzden ben Meclis’i ciddiyete davet ediyorum. Bayram yaklaşıyor, en azından emekli için, işçi için, halk için bir şey yapalım diyorum.
/DuvaR/