ABD’nin Kamu Yayın Servisi (Public Broadcasting Service-PBS) Başkanı, Donald Trump’ın hem medya kuruluşuna hem de Ulusal Kamu Radyosu NPR’ye verilen federal fonları kesmeyi amaçlayan kararnamesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu açıkladı.
PBS CEO’su Paula Kerger, Trump’ın kararnamesinin “son 50 yılı aşkın süredir olduğu gibi Amerikan halkına eğitim programlarıyla hizmet etme kabiliyetimizi tehdit ettiğini” söyledi.
Kerger, “Şu anda PBS’in üye istasyonlarımıza ve tüm Amerikalılara hizmet vermeye devam etmesini sağlamak için tüm seçenekleri araştırıyoruz,” dedi.
Trump, medya kuruluşlarının haberlerinde “önyargı” olduğunu iddia ederek Perşembe günü kararnameyi imzaladı.
Kararname, Kamu Yayıncılığı Kurumu (Corporation for Public Broadcasting-CPB) ve diğer federal kurumlara PBS ve NPR için “Federal finansmanı durdurma” talimatı veriyor.
Beyaz Saray, imzayı duyuran bir sosyal medya paylaşımında, bu kuruluşların “‘haber’ kılığına sokulmuş radikal propagandayı yaymak için vergi mükelleflerinden milyonlar aldığını” söyledi.
Bu iki servise kamu fonu aktaran Kamu Yayıncılığı Kurumu (CPB), Trump’ın emirlerine tabi bir federal yürütme kurumu olmadığını söyledi.
Başkan Trump bu hafta başında CPB’nin kalan beş yönetim kurulu üyesinden üçünü kovacağını söyleyerek kurumun herhangi bir iş yapma kabiliyetini tehdit etmiş ve CPB tarafından bunu durdurmak için derhal dava açılmıştı.
CPB’ye aktarılan kamu parasının büyük çoğunluğu doğrudan yüzlerce yerel istasyona gidiyor ve bu istasyonlar devlet fonları, bağışlar ve hayırsever hibelerinin bir kombinasyonuyla faaliyet gösteriyor.
Daha küçük pazarlardaki istasyonlar özellikle federal fonlara bağımlı. Bu nedenle Trump’ın önerdiği türden kesintiler tarafından en çok tehdit edilenlerden.
Hedefteki medya kuruluşları
Kamu yayıncılığı geçmişte Cumhuriyetçi liderler tarafından sık sık tehdit edilmiş, ancak yerel bağlar, yasa koyucuların kendi bölgelerindeki istasyonların kapatılmasından sorumlu görünmek istememeleri sayesinde kesintilerden büyük ölçüde kurtulmalarını sağlamıştır.
Ancak mevcut tehdit, sistemin tarihindeki en ciddi tehdit olarak görülüyor.
Bu aynı zamanda Trump ve yönetiminin, eylemlerine ya da bakış açılarına katılmadığı kurumları kontrol etmek ya da engellemek için federal yetkileri kullanma yönündeki son hamlesi.
Ocak ayında ikinci dönem için göreve geldiğinden bu yana Trump, liderleri görevden aldı, personeli idari izne çıkardı ve sanatçılara, kütüphanelere, müzelere, tiyatrolara sağlanan yüz milyonlarca dolarlık federal fonu kesti.
Trump ayrıca üniversitelerden federal araştırma ve eğitim fonlarını çekmeye ve çeşitlilik programlarını ve sakıncalı bulduğu diğer önlemleri ortadan kaldırmayı kabul etmedikleri takdirde hukuk firmalarını cezalandırmaya çalıştı.
İki hafta önce Beyaz Saray, Kongre’den 9,1 milyar dolarlık kesinti paketinin bir parçası olarak CPB’ye ayrılan fonun iptal edilmesini isteyeceğini açıkladı.
Ancak bütçe direktörü Russell Vought’un muhtemelen birkaç paketten ilki olacağını söylediği bu paket henüz Capitol Hill’e gönderilmedi.
PBS ve NPR’ye yönelik bu hamle, Trump yönetiminin, Amerika’nın Sesi (VOA) ve Özgür Avrupa Radyosu/Radyo Özgürlüğü de dahil olmak üzere ABD Küresel Medya Ajansı’nı dağıtmaya çalıştığı bir dönemde geldi.
Bu çabalar, bazı davalarda Trump yönetiminin Kongre tarafından bu kuruluşlara tahsis edilen fonları geri çekerek yetkisini aşmış olabileceğine hükmeden federal mahkemelerin tepkisiyle karşılaştı.
Kaynak: Euronews