Tarih: 26 Eylül 2024… Vanspor, sahasında Elazığspor ile karşılaştı. Oldukça sakin bir atmosferde geçen karşılaşmayı Elazığspor 2-0 kazandı ve maç bittiğinde Vanspor taraftarı Elazığsporlu futbolcuları alkışladı. Elazığspor, en iyi şekilde ağırlandığı Van’da 3 puanı alarak evine döndü.
Bu maçın rövanşı ise 8 Şubat 2025 günü Elazığ’da oynandı. Elazığspor, maçı 2-1 kazandı. Sahaya atılmadık madde kalmadı, tribünler ırkçı sloganlarla defalarca sahaya girdi. Ancak maçın hakemi soyunma odasına giderek maçı tehir etmek yerine ısrarla maçı oynattı ve Vanspor’un son dakikada golünü de “Canımı kurtarayım” duygusuyla vermedi. Asıl kıyamet maç sonunda koptu. Vanspor kafilesi staddan çıkamadı; çıkışta otobüsü saldırıya uğradı. Yöneticiler ve futbolcular yaralandı. Takım otobüsü taşlandı. Futbolcular Erdem Seçkin ve Yusuf Atlıoğlu çeşitli yerlerinden yaralandı.Van’da yapılan misafirperverliğin karşılığı taş, sopa, darp, kan ve ırkçı sloganlar olmuştu.
Ama Allah’ın bir adaleti var ve Vanspor ile Elazığspor, play-off yarı finalinde geçtiğimiz 22 Mayıs’ta Van’da bir kez daha karşı karşıya geldi. Vanspor, üstün bir futbol oynayarak maçı 4-1 kazandı. Bir nevi Elazığ’da yapılanlara cevabı sahada verilmişti. Evet, maç gergin bir ortamda oynandı ama küçük münferit hadiseler dışında üzücü bir olay yaşanmadı. Sahaya bazı maddeler atılması dışında ki (bu durum Türkiye’nin her stadında yaşanıyor), bunun dışında Vanspor taraftarı sadece takımını destekledi.
Ancak iki gündür yaşananlardan anlıyoruz ki Elazığspor camiası bu ağır yenilgiyi hazmedememiş. Vanspor’un ezici avantajını ikinci maçta aşabilmek için kaos, korku iklimi yaratıyorlar. Taraftar derneği başkanından tutun da kulüp yönetimine kadar herkes açık açık, alenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor. Toplumsal sorunlara dair görüşlerimizi paylaştığımız tweetleri bile “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” diyerek bizi yıllarca emniyet, adliye, cezaevi koridorlarında süründüren savcılar, bunu video ile açıkça yapanlar hakkında sessiz ve hiçbir işlem yapmıyor.
Cenaze araçlarıyla stadın etrafında bekliyorlarmış. Ne yapacaksınız, insanları mı öldüreceksiniz? Güya tehdit ve korku ile maçı alacaklar. Kendilerini çok akıllı sanıyorlar ya…
Salıverin küçük enişteyi, bırakın gelsin, hele bırakın gelsin!
Vanspor’u ve Van halkını tehdit ederek sonuç alabileceklerini sanacak kadar beyin nöronları ölmüş bu insanlara, Sırrı Süreyya Önder’in “Bizim cesaretimizin zekâtı sizi cesur yapar” sözüyle cevap veriyorum. Siz, Van halkını ne sanıyorsunuz; birkaç kişi hırladı diye korkacak mı sandınız?
Elazığ, sürekli hırlayan birkaç faşistten ibaret sanılmasın. Elazığ, nice halk yiğitlerinin yetiştiği bir şehirdir. Elazığ, 1992’lerde halaylarını gıpta ile özlediğimiz gençliktir. Elazığ, Şeyh Said’in diyarıdır, Mazlum’dur, Karakoçan’dır, Palu’dur.
Elazığ, mafyatik tiplerin, çetelerin, oraya sonradan gelip yerleşen faşist gruplarda müteşekkil değildir. Elazığ, güzel insanların diyarıdır. Elazığ halkı ile Elazığspor’u ve onun adına hareket eden faşist-ırkçı güruhları kesinlikle birbirinden ayırıyorum.
Şimdi, yarın oynanacak maç belli ki gergin bir atmosferde geçecek. Olaylar göz göre göre geliyorum diyor ama burada özellikle maçın hakemine büyük bir görev düşüyor. Maçın başlarında gelişecek olumsuz bir hadiseden sonra soyunma odasına gitmeyerek “Maçı idare edelim” derse, işler çığırından çıkar.
Van Valiliği’nin bu konudaki sessizliğini anlamak mümkün değil. Şu ana kadar en azından bir sağduyu çağrısı yapmaları ve Elazığ’da yaşanması muhtemel olaylar için tedbir alınmasını talep edebilirlerdi.
Dilerim olmaz ve centilmence bir mücadele olur ama yarın saha içi ve saha dışında yaşanacak kötü bir manzaranın sorumlusu öncelikle Elazığ Valisi, Elazığ Emniyet Müdürü ve Elazığspor yönetimi olacaktır.
Vesile olanlar ve tedbir almayanlar günün sonunda bunun faturasını hukuk önünde öder. Herkes ayağını denk alsın ve Vansporlu futbolcularımızın ayağına sağlık diyorum. Vurduğunuz gol olsun.
