Gidenlerin ardına düşmek değil miydi zaten hikâyemiz? Onların izinden topladığımız güzelliklerle direnmekti serüvenimiz, kirlenmiş her şeye karşı.
Aram Yayınları’ndan çıkan ‘Siwarê Çîrokên Zarokan’ Aramê Rûspî’ye yazılan mektuplar biz koca bir demet güzellik sunuyor, sıkı sıkı tutunup kirlenmiş – kirletilmiş her şeyden nefret edip direnmek için!
Kuru yapraklar gibi oraya buraya savrulanlara rüzgâr olmanın o eşsiz kudretinin şifrelerini veriyor mektuplar; anıların içinden sağıp içilebilirse, kana kana…
Hep gölge olmuşlara ağaç olmayı öğreten dersler var; satır aralarına sızabilenlere büyük öğreten…
Dağlardan zindanlara oradan toprağa yolculuğun görkemli yolcusudur Aramê Rûspî.
“İmbikten geçmiş bir sevdadır” Akyüzlü Aram…
O yaman 90’lı yılların dilden dile dolaşan, halaylara eşlik eden devrim şarkısından herkes tanır onu aslında.
Gula min Cizîra Botanê
Kulîlka nav Kurdistan e
Gula min gula Mêrdînê
Serhildana Nisêbînê
O Nusaybin’in Aramê Rûspî’si, bir zamanların ateşten gömleğini üstüne en yaraşır giyenlerden…
Bagok’un Aram’ı, yiğit… Zindanların baş edemediği, cesur…
Şimdi bir kez daha düşüyoruz gidenlerin ardına; ‘Siwarê Çîrokên Zarokan’ ile… Bir kez daha yeminle, güzellikler adına, güzellikler için…