Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın üçüncü yıl dönümünde Pazartesi günü Ankara’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi.
”İki ülke arasındaki ticaret, enerji ve turizm başta olmak üzere çeşitli iş birliği konularının ele alındığı” belitilen görüşmenin ardından Lavrov ve Fidan ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinin ‘İslamofobik’ bir yaklaşımla “fiilen durmuş” olduğunu savunan Hakan Fidan, “Hemen yanı başımızda bulunan ve oldukça kurumsallaşmış olan Avrupa Birliği ile biliyorsunuz uzun yıllara dayanan bir üyelik maceramız var. Ama son yıllarda açıkça ifade edilmese de Avrupa Birliği’nin kimlik politikalarından dolayı büyük bir Müslüman ülkeyi kendi içine alma konusunda yaşadığı rahatsızlıktan dolayı üyelik müzakereleri bir noktada donmuş durumda. Bunu kimse açıktan söylemiyor ama vaziyet bu,” ifadelerini kullandı.
‘BRICS için bize üyelik teklifi gelmedi’
BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ile iş birliği konusuna da değinen Fidan, Türkiye’nin küresel ekonomik düzen içinde yerini sağlamlaştırmak adına farklı platformlarda bulunmasının önemine dikkat çekti.
Avrupa ile dengeli ticaret ilişkilerinin sürdüğünü ifade eden Fidan ayrıca Rusya’nın öncülüğünde kurulan BRICS’e Türkiye’nin katılımıyla bir üyelik teklifi gelmediğini belirtti.
Fidan, “BRICS’i yakından takip ediyoruz, İlgimizi de açıkça gösterdik. Ama anladığımız kadarıyla da BRICS kendi kurumsallaşmasını bir noktaya taşıma adına yeni üye alımını an itibariyle dondurmuş durumdalar. Bize üyelik teklifi gelmedi. Onun için şu anda yakından takip etmeye devam ediyoruz,” dedi.
Bir hükümetler arası örgüt olan BRICS, Batı tarafından sıklıkla Türkiye’nin de üyesi olduğu Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) karşı kurulmuş bir topluluk olarak görülüyor.
Açıklamalarında AB’ye karşı BRICS’i öven Fidan, “Avrupa Birliği’nin aksine BRICS kompozisyonu oldukça kuşatıcı. Her renkten, her dinden, her kültürden, her medeniyetten ülkelerin bir araya geldiğini görmek… Müslüman, Hristiyan, Hindu, Budist; siyah, beyaz… Ne kadar insan varsa, medeniyet varsa burada bir platform oluşturma çabasındalar. Umarım burada da kurumsallaşan ve kuşatıcı olan bir ekonomik yaklaşım gelişir,” ifadelerini kullandı.
Suriye konusuna da değinen Fidan, “Rusya’yla Suriye’deki ayrılıkçı hareketlerin önünün kesilmesi konusunda benzer görüşteyiz. Görüşmemizde Suriye’deki durumu da ele aldık. Terör örgütlerinin Suriye’de yuvalanmasına müsamaha gösteremeyiz. Türkiye’nin güvenlik kaygılarına herkesin saygı göstermesini bekliyoruz” diye konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov özetle şunları söyledi:
“Bugün burada çok geniş bir yelpazede hem ikili ilişkilerimizi, hem de bölgesel konuları ele aldık. Rusya büyük bir memnuniyetle uluslararası alan gerilimlere rağmen Türkiye ile Rusya arasında sürekli temas halindeyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin sık sık telefonda görüşüyor.
İkili ticari ilişkilerimiz konusunu da görüştük. Bankacılık, sanayi iş birliğimiz, ulaşım lojistiği, turizm konularına değindik. Akkuyu’daki nükleer santral konusunda da görüşmeler gerçekleştirdik. Türk Akımı ve Mavi Akım gibi konuları görüştük, çünkü Kiev rejimi tarafından zaman zaman saldırılar düzenleniyor. Çok etraflı bir şekilde Ukrayna’daki durumu ele aldık, biz pozisyonumuzu korumaya devam ediyoruz. Bu savaşın ortaya çıkma sebepleri ortadan kalkmadan savaşın bitmesi mümkün değil. Suriye konusu karşılıklı olarak görüştük. Kafkasya’daki duruma dikkat çektik, orada karşılıklı güven tesis edilmesini konuştuk.”
“Ukrayna’nın NATO’ya üye olma girişimi savaşın ana sebebidir”
“ABD ile yürüttüğünüz arabuluculuk görüşmelerinde Türkiye’nin rolü ne olabilir? Türkiye barış görüşmelerine ev sahipliği yapabilir mi?” sorusunu cevaplayan Lavrov şöyle dedi:
“Biz konumumuzu değiştirmedik. Avrupa ülkelerini anlamak çok zor, çünkü onların da konumu kalıcı değil. Ukrayna ve AB sık sık konum değiştiriyor. Bu anlamda ABD konumu ortaya çıkıyor, tutarlı bir konumu var. Hem temas hattı yapalım sonra konuşalım demiyorlar. Nisan 2022’de biz bunları İstanbul’da konuştuk, aslında anlaşmaya varmıştık. Bizim ordularımızın geri çekilmesini istediler biz az da olsa geri çekilmeyi kabul ettik. Sonra Ukrayna’nın savaşa devam etmesini istediler. Devlet Başkanımız açıkça söyledi; biz hem Avrupa ile hem Ukrayna ile iyi niyetle yaklaşan herkesle konuşmaya hazırız. Rusya tarafını tatmin edecek bir şey olursa bu savaş son bulacak. Ukrayna’nın NATO’ya üye olma girişimi bu savaşın başlamasının ana sebebidir. Trump da kamuya açık bir şekilde Ukrayna’nın NATO’ya üye olması girişiminin yanlış olduğunu açıkça söyledi. İkinci sebep de soykırımdır. Rus ve Rusça konuşan Ukrayna’nın güneyindekilerin soykırıma uğramasıdır.”
/euronews- ajans/