Teatra Jiyana Nû’nun Bêrû (Yüzsüz) oyunu, yasaklanmasaydı, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın 106 yıllık tarihinde sahnelenecek ilk Kürtçe oyun olarak tarihe geçecekti. İktidar harekete geçti ve oyunun sahnelenmesini yasakladı.
Oysa bu yasağın kendisi kamu güvenliğini bozucu niteliktedir. Zira İstanbul’da anadili Kürtçe olan beş milyon Kürt yaşıyor. Bu insanların ana dilini “güvenliği bozucu” olarak gören aklın yarattığı büyük bir hezeyan ile karşı karşıyayız.
Yasağın sosyal medyada büyük bir öfkeyle kınanmasıyla iktidar cephesinden art arda yasağı savunan açıklamalar geldi.
Oyunun PKK’nin propagandasını yaptığını iddia ettiler.
Oysa oyun bir İtalyan yazara ait. “Yüzsüz” adlı oyunun yazarı 2016 yılında 90 yaşındayken hayata veda eden Dario Po. Oyunun Kürtçe olarak sergilenmesi, bu yasağın tek nedeni.
Evet, Kürtçe tiyatro oyunu “genel kamu düzenini bozacağı” iddiasıyla yasaklanıyor artık. 12 Eylül faşizmini hatırlatan bu uygulamalarla karşılaşmak utanç verici.
Türkiye’yi her gün darbe hukukuyla yönetilen bir ülkeye dönüştürdüler. Sanattan korkan bir iktidar kaybetmeye mahkûmdur ve sanat hangi dilden olursa olsun, tüm topluma kazandıracak kudrettedir.
Dil de sanat da hiçbir dönem yasaklarla engellenememiştir.
Bu yasakların tiyatroyu da Kürtleri de Kürtçeyi de durdurmasına izin vermemeli; her yeri sahneye dönüştürerek, dayanışmayı büyüterek özgürlüğü sağlayabiliriz.
Her dilde sanat tek dilde iktidardan güçlüdür, bunu unutmayalım.