Gündemde yerini tutan HDP’nin kapatılma isteği sadece Bahçeli’nin bir buyruğu mu yahut AKP’nin ve Bahçeli’nin olası erken bir secimi kazanmak için HDP’yi kapatmak tek çare olarak görmeleri mi?
Kulisler bir cevap yerine aksine iddialaşmaya giderek HDP’nin kapatılmayacağı ve kapatılacağı yönünde ikiye ayrılmış. Öncelikle iktidarda olan her parti gibi AKP’de iktidarı kaybetmeme güdüsü olukça güçlü. Hal bu olunca iktidarını savunmak için yapacaklarının sınırı yoktur. AKP’nin bir zamanlar karşı olduğu parti kapatmalarını gelecek erken bir secim için iktidar da kalma uğruna bu ilkelerinden uzaklaşacağı HDP’ye açılan kapatma davasıyla görüldü.
Bunu açıkça yapacağı da söylenilmez, şayet bir kapatılma olacaksa da bunun AKP yerine MHP’nin üstleneceği çok açık. Öyle ki bu algı siyasette şimdiden yer bulmuş, AKP yerine MHP’nin, HDP’yi kapattığını keza AKP’nin, MHP tarafından etki altına alındığı spekülatifler oldukça kabul görmüş.
AKP’nin 19 yıllık iktidar tecrübesini görmezden gelerek gündelik ya da dönem siyasetine bakanlar bu görüşlerinde pekala haklı ola bilirler. Nihayetinde Alaattin Çakıcı’nın bırakılmasından, Gergerlioğlu’nun meclisten çıkarılmasına kadar, Bahçeli tarafından verilen talimat olarak kabul edilmektedir. Öyle ki gözüken de odur.
Neticede AKP’nin, MHP’ye kıyasla seçmen kitlesi daha çok ümmetçi ilkeye sahip. Bu doğrultuda AKP’ye ters düşen tüm kararları üstlenen açık bir şekilde MHP oluyor. Bahceli, HDP’nin kapatılmasının ısrarı sonuç verecek olsa da ilk başta AKP sözcüsü Ömer Çelik tarafından yapılan açıklamada ‘parti kapatmalarını zorlaştıran biziz, kapatılmak yerine Hazine yardımının kesilmesi’ yönünde sözleri kapatmaya karşı bir duruş olarak okundu. Şayet bu açıklamalardan sonra bir kapatılma olacaksa da doğal olarak Bahceli’nin etkisiyle gerçekleştiği algısını yaratacaktı. Nitekim HDP’ye açılan kapatılma davası ile bu algıyı yarattı.
Görünen o ki AKP Cumhur ittifakından faydalanarak vekalet siyasetine başladı. Kendisinin yapamayacağı her şeyi MHP’nin eliyle gerçekleştiriyor. Buna karşı Millet ittifakının bir savunma bulduğu da doğrusu söylenilemez. Dokunulmazlık fezlekelerinin meclise gelmesi taktirde evet diyeceğiz diyen İYİ parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu şahsında bu vekalet siyasetini boşa çıkaracak bir siyasetlerinin olmadığı görüldü.
Keza Millet ittifakı vekalet siyasetini boşa çıkaracak bir siyaset geliştiremediği için AKP vekalet siyasetinden yararlanma niyetinde. Ülkeyi Bahçeli yönetiyor algısı tamda AKP’nin istediği bir şey. Bu doğrultuda AKP’nin yapamayacaklarını, MHP ile yapacağı açıktır. Öncelikle Milliyetçilik üzerinden Millet ittifakını dizayn etmek için oldukça etkili bir şekilde kullanılmakadır. Görünen de odur ki Millet ittifakı bu doğrultuda tüm enerjilerini bende Milliyetçiyim yahut HDP’ye yakın değilim şayet varsa da bu gizli saklı ilişkiyi örtmek için kullanıyor.
Bunun devamında da yine bu çizgi üzerinden İYİ partiyi eve çağırarak millet ittifakının sıkıştırılmış halini donduruyor. Böylece bu ittifakta HDP’ye yer vermeyerek millet ittifakını sınırlayan iktidar, yalnızlaştırdığı HDP üzerinden de olası erken bir secim kazanmaya çalışıyor. AKP, HDP’den seçmen devşirmeye çalışmasa da HDP’nin siyasi kısıtlamaları ve devamında hemen hemen tüm belediyelerine kayyum atanarak siyasi bir felce uğrattı. Nihayetin de HDP’nin kapatılması ve 600 kişiye getirilecek siyasi yasaklar, baskın bir secim için deyim yerindeyse bulunmaz Hind kumaşı.
Kulislerin aksine AKP’yi tanıyan siyasetçiler de iyi biliyorlar ki, AKP secim kazanacağı bir zamanı ertelemez. Baraj altında bırakılmak için HDP’nin kapatılmasıyla şayet istenilen bir seçmen dağılması yaşanılırsa, AKP‘nin baskın bir seçime gideceği çok açık. Hatta bu dahi düşünüle bilir ki sadece HDP’nin baraj altında bırakılması söz konusu olmaya bilir. HDP’ile birlikte MHP’ninde baraj altında kalması kuvvetle muhtemeldir. Çok açık ki AKP tek başına bir secim kazanmak istiyor ve bunun olması içinde ne gerekiyorsa yapacağı kuşkusuzdur. Olacak erken bir secimin şimdilik gündemlerinde olmadığı her ne kadar dillendirilse de, AKP istenilen sonucu bir türlü eline geçiremediği için erteliyor. Şimdilik HDP’nin kapatılıp kapatılmaması nasıl bir sonuç getireceği önemli.
