İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2023 yılının ilk 4 ayında meydana gelen işçi ölümleriyle ilgili verileri paylaştı. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklama şöyle:
“Yüzde 68’ini ulusal basından; yüzde 32’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla 2023 yılının ilk dört ayında (Ocak’ta 120, Şubat’ta 213, Mart’ta 130, Nisan’da 122 olmak üzere) en az 585 işçi hayatını kaybetti… Yani bu yıl da her gün ‘en az’ 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. En az diyoruz çünkü tespit ettiklerimiz basına yansıyanlar ya da bize bildirilenler. Bir yandan deprem bölgesinde kaybettiğimiz işçi arkadaşlarımızın bilgisine ulaşmak neredeyse imkansız (şu ana kadar sadece 110 işçi ölümü bilgisine ulaştık). Diğer yandan deprem gündemi nedeniyle diğer şehirlerdeki iş cinayetlerinin de basına yansıması azaldı.
İşkollarına göre dağılım
* İstihdamın büyük çoğunluğunun kısa süreli, işin bitimine ya da işin bir kısmının yapımına dayalı olduğu, taşeron çalışmanın başat olduğu ‘ekonominin lokomotifi’ inşaat işkolunda bu yıl en az 92 arkadaşımızı kaybettik.
* Konaklama işkolunda ise her türlü kuralsızlığın hakim olduğu ve sendikal örgütlenmenin yok gibi ya da zayıf olduğu 22 moto kuryenin de içinde olduğu 76 arkadaşımızı kaybettik.
* Şoförler görülmeyen işçi ölümleri. Oysa her gün yollarda tır, otobüs, kamyon, taksi ve servis şoförleri ölümle kolkola. Yılın ilk dört ayında taşımacılık işkolunda en az 64 arkadaşımızı kaybettik.
* Tarım sezonu ise ‘işçilik’ anlamında yeni başlıyor. O yüzden şu ana kadar çoğunluğu (45) çiftçi olmak üzere tarım, orman işkolunda en az 59 arkadaşımızı kaybettik.
* Sanayi işkolları çok parçalı. O yüzden büyük patlamalar dışında fabrikalardaki, ocaklardaki, atölyelerdeki ölümler de görülmüyor. Oysa şu ana kadar gıda, maden, tekstil, ağaç, çimento, metal, enerji ve tersane işçisi 149 arkadaşımızı kaybettik.
Nedenlerine göre dağılım
* İş cinayetlerinin önemli bir nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Şoförler uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz olarak yeterli bakımı yapılmayan eski araçlarda çalışıyor, yol aydınlatması ve düzenlemesi olmayan yollarda direksiyon sallıyorlar. Yine özellikle Nisan ayında birçok işçi servis kazaları sonucu hayatını kaybetti.
* 2023 yılındaki grafiklerimizde depremin etkisini hep göreceğiz. Şu ana kadar resmi açıklamalara göre Maraş depremlerinde en az 50 binin üzerinde kaybımız var. Biz şu ana kadar deprem anında çalışırken ya da eğitim-etkinlik-görevlendirme nedenleriyle bölgede bulunan 110 işçi ölümü (42 işçi konaklama, 32 işçi kimya, 27 işçi sağlık, 3 işçi taşımacılık, 1 işçi tarım, 1 işçi tekstil, 1 işçi ticaret, 1 işçi metal, 1 işçi inşaat ve 1 işçi güvenlik işkolunda olmak üzere) tespit ettik. Deprem sonrası bölgeye giden ya da depremdeki hasarlı binalarda çalışırken ölen işçileri bu kapsamda değerlendirmedik.
* Ezilme, göçük nedenli ölümlerde ilk sırada tarım işkolu geliyor. Tarlada çalışırken traktörün devrilmesini bu kapsamda değerlendiriyoruz. Metal ve madenler başta olmak üzere sanayideki ölümlerde de ilk neden ezilmeler. Diğer yandan inşaatlardaki ölümlerde de ikinci neden ezilme ve göçükler.
* Yüksekten düşmelerde ise ilk sırada yarıdan fazla ölümün meydana geldiği inşaatlar var. Oysa uygun iskele, korkuluk, güvenlik ağı ve ekipmanla bu ölümlerin tamamı önlenebilir.
* Güvencesiz çalışmayı karakterize eden aşırı, yoğun ve fazla çalıştırma ile işçilerin barınma, beslenme, ulaşım vd. hayat koşulları ise özellikle kalp krizi ve beyin kanamalarına neden oluyor.
* Nisan ayında iki arkadaşımızın meslek hastalığından hayatını kaybettiğini tespit ettik. 40 yaşındaki dört çocuk babası kot kumlama işçisi Gökhan Dinler, yıllar önce İstanbul’da çalışırken silikozise yakalanan ve tedavi gören Bingöl Karlıova Taşlıçay Köyü’ndeki onlarca işçiden biriydi. Gökhan’ı 30 Nisan’da kaybettik. 51 yaşındaki İbrahim Kadir Karaoğlanoğlu da dokuz yıl önce Denizli’den Antalya’ya bir otelde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya gitmişti. Otelde sivrisinek ısırması sonucu fil hastalığına (lenfödem) yakalanmıştı. İbrahim’i 17 Nisan’da kaybettik.
Yaş gruplarına göre dağılım
* İş cinayetlerinde ölenlerin şu ana kadar yüzde 1’i çocuk, yüzde 21’i genç ve yüzde 25’i de emeklilik çağında ya da emekli olduğu halde çalışmak zorunda kalan yaş grubunda.
* 2023 yılının ilk dört ayında 46 kadın işçi ölümü tespit ettik. Bu da oransal olarak yüzde 8’e tekabül ediyor ve SGK tespitlerinin dört katı. Diğer yandan kadın işçilerde sigortasız çalıştırma yoğun olduğu için ölümleri kayda almak daha da zorlaşıyor.
* Sayısı 7-8 milyona ulaşan ve büyük bir çoğunluğunun ‘ücretli çalışan’ olduğu göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yılın ilk dört ayında en az 31 göçmen iş cinayeti tespit ettik: 10’u Suriyeli, 6’sı Türkmenistanlı, 5’i Afganistanlı, 2’si Bulgaristanlı, 2’si Mısırlı, 1’i Filipinlerli, 1’i Japonyalı, 1’i Iraklı, 1’i Kolombiyalı, 1’i Rusyalı, 1’i Sudanlı…
* İş cinayetlerinde ölen işçilerin 30’u sendikalı (yüzde 5,12) 555’i sendikasız (yüzde 94,88). Ancak sendikalı işçi ölüm sayısı daha fazla. Sanayide çalışırken ölen sendikalı işçilerin bir kısmını tespit edemiyoruz. Diğer yandan kamuda çalışanların büyük bir kısmı sendikalı olmasına rağmen en azından ölümleri sonrası bile sendikalar tarafından bir açıklama yapılmaması sendikal üyeliklerin ‘kağıt üzerinde’ olduğunu gösteriyor.
Şehirlere göre dağılım
İş cinayetleri, deprem bölgeleri dışında esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaşıyor. Diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekmek gerekiyor. Yine Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan ‘OSGB gerçekliği’ var. 2023 yılının ilk dört ayında 68 şehirde ve yurtdışında üç ülkede (kısa vadeli çalışmak için gidilen veya Türkiye menşeili şirketlerde çalışan) iş cinayeti tespit etmiş durumdayız…
98 ölüm İstanbul’da; 66 ölüm Adıyaman’da; 37 ölüm Hatay’da; 16 ölüm Kahramanmaraş’ta; 15’er ölüm Kocaeli ve Konya’da; 14’er ölüm Adana, Antalya ve Bursa’da; 13 ölüm İzmir’de; 12 ölüm Denizli, Sakarya ve Şanlıurfa’da; 11’er ölüm Ankara, Aydın, Kayseri, Malatya ve Muğla’da; 10’ar ölüm Mersin ve Samsun’da; 9’ar ölüm Balıkesir, Manisa, Tekirdağ ve Trabzon’da; 7’şer ölüm Gaziantep ve Mardin’de; 6’şar ölüm Çorum, Diyarbakır, Isparta, Karaman ve Uşak’ta; 5’er ölüm Aksaray, Batman ve Siirt’te; 4’er ölüm Amasya, Erzurum, Eskişehir, Kastamonu, Yalova ve Zonguldak’ta; 3’er ölüm Afyon, Burdur, Düzce, Elazığ, Rize ve Şırnak’ta; 2’şer ölüm Bartın, Bilecik, Bolu, Kars, Kırıkkale, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye ve Van’da; 1’er ölüm Ardahan, Artvin, Bingöl, Çanakkale, Edirne, Gümüşhane, Iğdır, Karabük, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir ve Tokat’ta; 3 ölüm Yurtdışında (1 Azerbaycan, 1 Bosna Hersek, 1 Irak)…”
/Kaynak: İSİG Meclisi/