Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu”nda açıklamalarda bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının ardından ilk kez hitap eden Bahçeli, dikkat çeken mesajlar verdi.
Konuşmasında, Ziya Gökalp’in “Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem de siyasi bir farzdır.Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir” sözlerini anımsatan Bahçeli, iki halkın 1000 yıllık ortak tarih ve coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlarda birleşmiş olduğunu söyledi. Bahçeli, Türklerin ve Kürtlerin ortak tehlikeler karşısında durduklarını kaydetti.
Hiç kimsenin kendileri ile “Türklüğe hizmet” kulvarında yarışamayacağını savunan Bahçeli, isim vermeden İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’na işaret ederek, “Hiç kimse ispat edemeyeceği şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesin. Heveslerini kursağında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz” dedi.
Bahçeli, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun” ifadelerini kullanmış, Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelip “Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırmasını” istemişti.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türklüğün yaşaması ve varoluş onurunda hizmeti geçen, emeği ve eserleriyle fikir ve vicdan hayatımıza ışıklar salan büyüklerimize Allah’tan rahmetler diliyor, hayatta olanlara müteşekkir olduğumuzu ifade ediyorum.
İnsanoğlu bildiğinin dünyası bilmediğinin düşmanıdır. Gözlerine kara perde inenlerin, gönülleri kaskatı kesilenlerin, görüş açıları sıfırla kesişenlerin bilmek ve tanımakla merakı yoktur. Bilmenin ve tanımanın davetkar, lütufkar izindeyiz.
Hakikatli bir münevver, okkayla mürekkebi beyaz sayfalarda buluşturan müttefiktir. Yaşadığı devrim çalkantılarını, imparatorluğumuzun çöküş gürültüsünü iliklerine kadar hissedip henüz tam manasıyla kavranamamıştır. 48 yıllık hayatını medyumu şükranla hatırlamak sosyal siyasal hayatımıza yansıtmak herkese düşen sorumluluk olsa gerektir.
“BUGÜN ORTAK TEHLİKELER KARŞISINDA DURUYORLAR”
Türkler ile Kürtler 1000 yıllık ortak tarih ve coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlarda birleşmişlerdir. Bugün ortak tehlikeler karşısında duruyorlar. Ziya Gökalp demiştir ki; ‘Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem de siyasi bir farzdır.Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.’
Ziya Gökalp, Mondros Mütarekesi karşısında ‘İşlenmiş suçum yoktur. Bir yere gitmeyeceğim’ diyen cesur, gözü pek, geri adımı olmayan bir vatanseverdir. Büyükada’da toplanan bir avuç aydın arasında bulunan Ziya Gökalp, ‘Çare Türk’ün kendisine gelmesinden ibarettir’ demiştir.
Türkler her felaket zamanında içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edecekler, Ergenekon Destanı’ndaki bozkurt gibi onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Milli Mücadele de ikinci Ergenekon sürecidir.
“KİMSE BİZİMLE TÜRKLÜĞE HİZMET KULVARINDA YARIŞA GİRMESİN”
Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız eleştiriler, maksatlı saldırılar, iftira boyutundaki sataşmalar merhum Gökalp’i devlet ve millet sevdasından vazgeçirememiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilhamının arka planındaki kahramanıdır.
Türk milletinin vicdanını, dayanışmasını, tarihsel ilkelerini, dilini, töresini sosyolojik disiplinle analiz etmiştir. Tarihten ders ve ibret almasını bilmiştir. Köksüz düşüncülere, kifayetsiz iddialara, yabancı hayranlığına karşı duran asaletin timsali olmuştur.
Aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışa girmedik, girmeyiz. Hiç kimse bizimle Türklüğe hizmet kulvarında yarışa girmesin. Hiç kimse ispat edemeyeceği şovlara, yağlı urgan ölçüştürmeye heves etmesin. Heveslerini kursağında teker teker bırakır, burunlarından fitil fitil getiririz.
“AYRIK OTLARINI TEMİZLEMEYİ ACİL GÖRÜYORUM”
Adım adım vatanımıza ulaşacak ve musallat olacak ve Davut koridorunu aktife etmek için fırsat kollayanların ABD destekli İran saldırısı Arab-il İstasyon’dur. İran’a yapılan saldırıyı kınıyorum. Milli güvenliğimizin pamuk ipliğine bağlı olmaması için birliğimizi ve dirliğimizi güçlendirmeyi ve ayrık otlarını temizlemeyi acil ve zorunlu görüyorum. Birbirimize canı gönülden sarılacağız. Terörün kökünü kazıyıp refahlaşma yüzyılı yapacağız.
TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD’nin kimlerin maşası olduğunu gözler önüne sermiştir. Kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Hainler imha edilmişlerdir. Lütfen uyanık olalım. Birbirimizden korkmamız projelendiriliyor. PKK, Türk’ün de Kürt’ün de hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır.
Türk siyasetinde gerçek halkçı MHP’dir. Toplumcu anlayışımız milletin sesini yansıtmaktır. Gerçek halkçı Türkçü ve demokrattır.”
Kaynak: BirGün