Von der Leyen ve Michel’in Türkiye’de 2021 yılında yaşanan sandalye krizine kadar uzanan soğuk bir ilişkileri var. Üst düzey bir AB yetkilisi Costa’nın bu dönemi kapatmayı ve von der Leyen ile “yakın çalışarak” “birbirlerinin eylemlerini güçlendirmeyi” amaçladığını söyledi.
AB Konseyi Başkanı olarak Costa, liderlerin bloğun geleceğine ilişkin siyasi gündemi belirlediği AB zirvelerini hazırlayacak ve yönetecek. Yürütme yetkisi bulunmayan bu pozisyon büyük ölçüde temsil ve koordinasyonu amaçlıyor.
Yeni başkan konuşmasında kendisini köprü kurucu olarak tanımladı ve üye devletler arasında sıkça ve çok sayıda görülen “görüş ayrılıklarının” bir “sorun” olarak ele alınmak yerine saygı gösterilmesi gerektiğini savundu.
Costa, “27 farklı tarihimiz ve kültürümüz var ve dünyaya farklı coğrafi konumlardan bakıyoruz. Bu çeşitlilik son derece doğaldır. Bizi zenginleştiriyor ve aslında bunu kullanabiliriz. Bu Avrupa’nın gücüdür,” dedi.
Avrupa Politika Merkezi’nin (EPC) başkan yardımcısı Janis A. Emmanouilidis, Costa’nın görüşlerini açık bir şekilde dile getirirken tüm liderleri aynı noktada tutacağını düşünüyor.
Euronews’e konuşan Emmanouilidis, “Costa uzlaşmaya çalışacak, fikir birliğine varacak – umarım uzlaşır – en düşük ortak paydada değil, çünkü Avrupa’nın şu anda ihtiyacı olan şey bu değil,” dedi.
Costa göreve geldiğinde, Komisyon’un ilk başkan yardımcısı Teresa Ribera ile birlikte Brüksel’deki sosyalist ailenin en önde gelen ismi olacak. Sosyalistler için bu iki atama, blok sağa kaymaya devam ederken belirli bir derecede etkiyi sürdürmek için hayati önem taşıyor.
/euronews/