DEM Parti: Tartışmanın barış sürecine evrilmesini sağlayacak olan iktidardır

GündemPolitika

🔴 DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır’dan gelen STK’larla yaptığı görüşmede önceki dönemde yaşanan çözüm sürecinin yeterince toplumsallaştırılamadığını belirterek, “Adım atması gereken bu tartışmanın bir barış sürecine evrilmesini sağlayacak olan iktidarın kendisidir. Umarım önümüzdeki günler Türkiye’de adımlar atılarak, samimiyet konusundaki kuşkular ortadan kaldırılarak bu süreç gerçekten istediğimiz Türkiye toplumu istediği bir noktaya evrilir” ifadesini kullandı.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, bölgeden gelen ve aralarında İHD, Diyarbakır Barosu, Ticaret Odası, TMMOB, KESK, DİSİAD, Tabipler Odası, Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği, Roza Kadın Derneği gibi kurumların da bulunduğu STK’larla TBMM’de görüştü. 

Güleç: “DEM Parti’nin çözüme uygun bir dille, çözümün içeriğine uygun bir siyaset yapması gerektiğini düşünüyoruz”

Görüşmede STK’lar adına söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Kürt sorununun çözümüne ilişkin son dönemde yaşanan gelişmelerin bölgede olumlu etki yarattığını söyledi. Güleç, şunları kaydetti:

“Bölge halkı gerçekten umutlu ama ihtiyatlı bir durum da söz konusu. STK temsilcileri olarak biz de ihtiyatımızı koruyoruz. Bu sürecin 2009’daki Oslo görüşmeleri ve 2013’teki yapılan müzakereler gibi heba olmamasını diliyoruz. DEM Parti’nin çözüme uygun bir dille, çözümün içeriğine uygun bir siyaset yapması gerektiğini düşünüyoruz. Biz de STK’lar olarak bu sürece toplumun bütün kesimlerinin dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Görüşmelerin toplumsal ayağını oluşturacak kurumların başında sivil toplum örgütleri gelmektedir. Kürt sorununun diyalogla, barışçıl ve demokratik yollarla çözümü halkın da bizlerin de arzusu.”

Kaya: “Bir kesimi rahatlatmak değil, her kesimi rahatlatacak bir çözümü yaratmak zorundayız”

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Kürt sorununun bitmesiyle ilgili taleplerin olduğunu belirterek, “Ama ‘acaba’ diye soru işaretleri de maalesef oldukça yaygın. Bunları bir şekilde gidermek geçmiş çözüm sürecinde yakalanan toplumsal beklenti ve katkı halen yakalanmış değil” dedi. 

Önceki çözüm sürecinde muhalefetin desteği, Meclis’in şeffaf şekilde sürece sahip çıkması ve sivil toplumun ihmal edildiğini söyleyen Kaya,  yeni süreçte taleplerinin hepsinin işin içerisinde olması gerektiğinin vurguladı. Kaya, bu taleplerini iletmek için Meclis’te grubu bulunan partilerle görüşeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Herkesin kafasının arkasında taşı oluşturmadan ilk aşamada muhakkak destek vermeleri, daha sonra bu sürecin Meclis’te tartışılırken -tabii ki herkesin aynı şeyi düşünmesini beklemiyoruz- ama Türkiye’nin artık bir sorunu demokratik kararlarla ve tartışmayla çözmesi gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla böyle bir iklim yakalanmışken sivil toplum kuruluşları olarak geçmişte yapılan hataları gördüğümüz için de bazı uyarılar yapmak istedik. Güç zehirlenmesi bu tür süreçlerin önünde en büyük engel olarak duruyor. Bu konuda evet herkesin bir bedel ödemesi gerektiğinin farkındayız. Onun için bir kesimi rahatlatmak değil, her kesimi rahatlatacak bir çözümü yaratmak zorundayız.”

Bakırhan: “Siyasi partileri ziyaret etmeniz, eleştirilerinizi, önerilerinizi sunmanız bence çok kıymetlidir”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Türkiye’nin artık Kürt sorununu çözmesi konusunda aciliyeti altı ay önce görmesi değerlidir. Bölgede yaşayan, bölgede çalışan, bölgede emek veren, üretim yapan, aynı zamanda bedel ödeyen bir birleşensiniz. Böylesine Türkiye’nin en önemli zorluğundan birisi için kafa yormamız, burada siyasi partileri ziyaret etmeniz, eleştirilerinizi, önerilerinizi sunmanız bence çok kıymetlidir” diye konuştu. 

“Bu tartışmanın bir barış sürecine evrilmesini sağlayacak olan iktidarın kendisidir”

2013-15 arasındaki sürecin eksik ayaklarından birisinin “o sürecin toplumsallaştırılmaması” olduğunu ifade eden Bakırhan, şunları söyledi:

“Önümüzdeki dönem artık Kürt meselesinin demokratik yollarla, diyalogla, müzakereyle çözümü için parlamentoda, parlamento dışında mücadele yürütüyoruz. Bu tartışmaları önemli ve kıymetli buluyoruz. Nereye varacağını, ne olacağını en üst tahmin etmememize rağmen değer biçiyoruz, toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. Sizin yaptığınız gibi toplumun bütün dinamiklerini tartışma sürecini katarak bunun bir barış sürecine evrilmesi için arkadaşlarımızla birlikte 7/24 çok aktif bir çalışma içerisindeyiz. Umarım Türkiye toplumsal barışına kavuşur. Umarım 100 yıldır devam eden bu sorun mutlaka diyalogla çözülür. Biz Kürt tarafının bu konuda samimi olduğunu sözüyle, söylemiyle, eylemiyle, meselenin demokratik yollarla çözümü için elinden gelen bütün çabayı, bütün samimiyeti ortaya koyduğuna inanıyoruz. Adım atması gereken bu tartışmanın bir barış sürecine evrilmesini sağlayacak olan iktidarın kendisidir. Umarım önümüzdeki günler Türkiye’de adımlar atılarak, samimiyet konusundaki kuşkular ortadan kaldırılarak bu süreç gerçekten istediğimiz Türkiye toplumu istediği bir noktaya evrilir.”

Hatimoğulları: “DEM Parti olarak elimizden gelen her türlü çabayı sergiliyoruz”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemle çözülmesi için uzun yıllara dayalı bir mücadelenin olduğunu söyleyerek, “Ancak şimdi geldiğimiz süreçte Sayın Bahçeli’nin başlatmış olduğu bir gelişmeler süreci diyelim. Çünkü barış süreci olarak henüz ismini tam ortaya koyamıyoruz. Bu gelişmeler sürecinde biz bu sürecin barışa eğilmesi için DEM Parti olarak elimizden gelen her türlü çabayı sergiliyoruz, sergilemeye de devam edeceğiz” diye konuştu.

“Parlamentonun bu konuda bir rol ve misyon üstlenmesiyle barış kalıcı barış olur”

Hatimoğulları, çözüm sürecini hatırlatarak şunları kaydetti:

“Geçmiş dönemde yaşanmış eksiklikler, hem bu görüşmelerin bir yasal zemininin oluşması, parlamentonun bu konuda bir rol ve misyon üstlenmesi, muhalefet partilerinin bu dönemde aktif ve etkin bir biçimde bu çözüm sürecinin bir parçası olması, aynı zamanda Türkiye’deki bütün demokratik örgütlerin hepsinin bir özne olabildiği bir barış hakikaten kalıcı bir barış olur. Bütün toplumun 85 milyon yurttaşımızın çoluğuyla, çocuğuyla, kadınıyla, genciyle her kesimi içeren barış yolu buradan geçer. Bu bakımdan da çok önemsiyoruz. Biz de DEM Parti olarak sıklıkla ifade ettiğimiz barışın toplumsallaşması, toplum tarafından sahiplenilmesi konusunda Diyarbakır’da sizlerin oluşturmuş olduğu bu çalışma, bunun çok önemli bir örneği. Ümit ediyoruz ki bu bütün Türkiye’ye örnek olur, model olur.”

/anka/

İlginizi Çekebilir

Şiddete maruz kalan kadın hayatını kaybetti!
Kobani’de bir köy bombalandı: 1’i çocuk 3 kişi yaşamını yitirdi

Öne Çıkanlar